Etkin piyasa hipotezi (efficient market hypothesis), piyasa katılımcılarının mevcut bilgilere hızlı ve doğru bir şekilde tepki verdiği, ayrıca bu bilgilerin varlık fiyatlarına anında yansıtıldığı bir piyasa yapısını ifade eder. Hipotez, yatırımcıların geçmiş fiyat hareketlerini veya kamuya açık herhangi bir bilgiyi kullanarak sistematik olarak üstün getiriler elde etmesinin mümkün olmadığını öne sürer.
Etkin piyasalar, teorik olarak fiyatların her zaman tüm mevcut bilgileri yansıttığı piyasalardır. Bu hipoteze göre bir haber veya bilgi piyasaya sızdığı anda hemen fiyatlar bu yeni bilgiyi yansıtır ve hisse senedi fiyatları hızla ayarlanır. Bu da piyasa katılımcılarının bu bilgileri kullanarak tutarlı bir şekilde anormal getiri elde etme şansının olmadığı anlamına gelir.
Yazımızı inceleyerek etkin piyasa hipotezi ve yatırım stratejileri üzerindeki etkileri hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.
Etkin piyasa, piyasa katılımcılarının mevcut tüm bilgilere anında ve doğru bir şekilde tepki verdiği, böylece varlık fiyatlarının her zaman tüm mevcut bilgileri yansıttığı bir piyasa yapısını tanımlar. Kavram, piyasa fiyatlarının her zaman mevcut bilgileri tam olarak yansıttığı ve dolayısıyla varlıkların her zaman adil bir değerde işlem gördüğü teorisine dayanır.
Etkin bir piyasa ortamında eğer hisse senedinin fiyatı piyasa beklentilerinin altındaysa, yatırımcılar alım yapmayı tercih edebilirler. Eğer tam tersi bir durum söz konusuysa yatırımcılar da satışa yönelebilirler.
Menkul kıymetlerin değerlemesi; geçmiş fiyat bilgileri, kamuoyuna açıklanan bilgiler ve diğer tüm erişilebilir veriler tarafından etkilenir. Bu bilgiler; zayıf, yarı güçlü ve güçlü olmak üzere üç farklı etkin piyasa formunda değerlendirilebilir.
Zayıf formda geçmiş fiyat hareketlerinden yola çıkarak menkul kıymetlerin gelecekteki değerlerini tahmin etmeye çalışılır. Yarı güçlü formda geçmiş fiyat bilgilerine ek olarak piyasa fiyatları ve kamuoyuna açıklanmış olan tüm bilgiler dikkate alınır. Güçlü formda ise zayıf ve yarı güçlü formların ötesinde, erişilebilen tüm bilgilerin analizi gerçekleştirilir.
Etkin piyasanın temel özellikleri şu şekilde sıralanabilir:
Piyasalar bazen beklenmedik ve olağan dışı durumlarla karşılaşabilir. Bu tür durumlar, piyasa anomalileri olarak adlandırılır ve etkin piyasa hipotezine meydan okuyan olaylardır.
Piyasa koşullarında fiyat anomalisi ve mevsimsel anomali olmak üzere iki anomali türünden bahsetmek mümkündür:
Etkin piyasa koşullarının sağlanması, yatırımcıların tüm önemli verilere eşit ve serbest bir şekilde erişebilmesine bağlıdır. Erişilebilir ve şeffaf bilgiler, yatırımcıların bilinçli kararlar almasını sağlar ve piyasanın genel etkinliğini artırır.
Yaygın olarak görülen iki anomali örneği ise aşağıdaki gibidir.
Etkin piyasa hipotezin her ne kadar piyasa fiyatlarının tüm mevcut bilgileri yansıttığını ve rastgele yürüyüş teorisine uygun olarak hareket ettiğini öne sürse de piyasada gözlemlenen bazı düzenli desenler, bu hipotezin tam anlamıyla geçerli olmadığına dair işaretler sunar. Bu desenlerden biri de "Pazartesi Etkisi"dir.
Pazartesi etkisi, haftanın ilk işlem gününde hisse senetleri ve diğer finansal varlıkların fiyatlarında gözlemlenen düzenli ve öngörülebilir hareketlerdir. Genellikle pazartesi günleri piyasaların düşüş eğiliminde olduğu ve haftanın diğer günlerine göre daha düşük getiriler sunduğu gözlemlenir. Bu düşüş, hafta sonu oluşan bilgi birikiminin piyasalara yansıması ve yatırımcıların hafta sonu düşüncelerini işleme koymalarıyla açıklanabilir.
Bu durum, etkin piyasa hipotezine meydan okur çünkü piyasa fiyatlarının rastgele değil, belirli bir şablona göre hareket ettiğini gösterir. Bu düzenlilik, teorik olarak piyasa katılımcılarının bu şablonu fark edip bundan yararlanmalarına ve böylece piyasa etkinliğini bozmalarına olanak tanır.
Pazartesi etkisine benzer bir durum Ocak ayı için de geçerlidir. Buna göre Ocak ayında hisse senetleri genellikle yılın diğer aylarına kıyasla daha yüksek getiriler sunar.
Ocak etkisinin olası açıklamaları arasında yatırımcıların yıl sonu vergi planlaması ve yeni yıl için portföy yeniden dengelenmesi yer alır. Aralık ayında yatırımcılar vergi kayıplarını realize etmek için zararda olan hisselerini satabilir. Ocak ayında ise bu hisselerde bir toparlanma yaşanabilir, çünkü yatırımcılar yeni yılda pozisyonlarını yeniden kurar ve satılan hisseleri geri alabilirler.
Etkin piyasa hipotezi (EMH), piyasaların tüm mevcut bilgileri anında yansıttığı ve bu nedenle bireysel yatırımcıların sistematik olarak piyasa getirilerinden fazlasını elde etmelerinin mümkün olmadığını öne sürer. Bu hipoteze göre hisse senetleri her zaman adil değerlerinde işlem görür. Bu yüzden teknik analiz veya temel analiz yoluyla piyasayı sürekli olarak yenmek mümkün değildir.
Bu çerçevede en iyi yatırım stratejisi, genellikle piyasa endeksini takip eden pasif yatırım yöntemlerini benimsemek olacaktır. Pasif yatırım, genellikle düşük maliyetli endeks veya borsada işlem gören yatırım fonları (ETF'ler) aracılığıyla gerçekleştirilir ve piyasanın genel getirisini elde etmeyi amaçlar.
EMH'nin etkisinde, yatırımcılar ayrıca çeşitlendirilmiş portföyler oluşturarak risklerini minimize etmeye ve piyasa getirilerine paralel sonuçlar elde etmeye odaklanmalıdırlar. Çeşitlendirme, yatırım riskini azaltmanın ve uzun vadeli getirileri optimize etmenin bir yöntemidir. Farklı varlık sınıfları, sektörler ve coğrafyalardaki yatırımlarla bunu yapmak mümkündür.
Öte yandan bazı yatırımcılar ve finans teorisyenleri, piyasaların her zaman tamamen etkin olmadığına ve bazı durumlarda piyasa anomalilerinin ve verimsizliklerin yatırımcılara ekstra getiri elde etme fırsatları sunabileceğine inanırlar. Bu bakış açısına göre bilinçli yatırımcılar, piyasa düzeltmelerinden ve fiyatlamadaki geçici sapmalardan yararlanarak aktif yatırım stratejileriyle piyasa getirilerini aşabilirler.